Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Özkan Ateş, Dünya Sağlık Örgütü'nün elde kanıt düzeyi yüksek çalışmalar olmamasına rağmen, gerek cep telefonlarını gerekse baz istasyonlarını beyin tümörleri için risk faktörü kabul ederek listesine eklediğini söyledi.
Ateş, yaptığı açıklamada, beyin tümörü hastalığına yakalanan kişi sayısında son yıllarda önemli oranda artış yaşandığını belirterek, Dünya Sağlık Örgütü'nün baz istasyonları ve cep telefonlarını risk faktörü kabul ettiğini bildirdi.
“Dünya Sağlık Örgütü, elde kanıt düzeyi çok yüksek çalışmalar olmamasına rağmen, gerek cep telefonlarını gerekse baz istasyonlarını beyin tümörleri için risk faktörü kabul ederek listesine ekledi” diyen Ateş, “Dünya Sağlık Örgütü'nün özellikle gelişmekte olan beynin cep telefonlarından ve wifi bağlantılarından uzak tutulması yönünde tavsiyeleri var. Özellikle baz istasyonlarından uzak tutulması yönünde mutlak olmayan ancak tavsiye niteliğinde bilgilendirmeleri mevcut” diye konuştu.
"BEYİN TÜMÖRLERİNİN SAYISINDA ARTIŞ VAR"
Türkiye'de baz istasyonlarının mümkün olduğunca yerleşim birimlerinin dışına alınması gerektiğini, çocukları baz istasyonları ve cep telefonlarından uzak tutarak olumsuzlukların önüne geçilebileceğini anlatan Ateş, beyin tümörlerinde ve kanserlerdeki artışa paralel, tümörlerin beyne yayılma oranlarında da artış olduğuna dikkati çekti.
İki faktörün tümörlerin görülme sıklığını artırdığını vurgulayan Ateş, “Mümkün olduğunca kablosuz internet kullanımlarının gereksiz yere açık bırakılmaması, cep telefonlarının da kafatasına direk yaklaştırılmadan kulaklıkla kullanımı belki beyin tümörlerinin oluşumunu veya cep telefonlarının olumsuz etkisini engelleyebilecektir' diye düşünüyoruz. Bu araçların kullanımında toplum sağlığı açısından daha dikkatli olmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
"BEYİN VE SİNİR CERRAHİSİNDE YAPILAMAYACAK TEDAVİ YOK"
Tekirdağ'da beyin ve sinir cerrahisi ile ilgili hastalıklarda yapılamayacak tedavi kalmadığını ifade eden Doç. Dr. Özkan Ateş, çok yeni bir üniversite olmalarına rağmen bu konuda ciddi mesafe katettiklerini dile getirdi.
Beyin cerrahisi ünitesinin iki yıldır faaliyette olduğuna işaret eden Ateş, şöyle devam etti:
“Bu işin bir ekip işi olarak görülmesi, tek başına bu işin kavranamayacak olmasının bilinmesi gerek. Devlet hastaneleri ile kısmen de özel hastanelerle yakın ilişkiler kurarak, yaptığımız ameliyatlarla artık Tekirdağ'da beyin ve sinir cerrahisi ile ilgili hastalıklarda yapılamayacak tedavi kalmadı. Fiziki şartlarımızın çok yeterli olmamasına rağmen, teknik kapasitemizi zorlayarak beyin ve sinir cerrahisi merkezi konumunda olduğumuzu söyleyebiliriz.”
Ateş, dünyada son teknolojiyi uyguladıklarını, özellikle omurga cerrahisi konusunda iddialı olduklarını belirterek, hastanenin fiziki şartları iyileştirildiğinde Trakya'ya, hatta İstanbul'a hizmet verir hale geleceklerini sözlerine ekledi.