Mide kanseri sıklıkla belirti vermediği için yapılacak en iyi şeyin erken tanı amaçlı testler olduğunu söyleyen Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Salim Demirci, "40 yaşından itibaren bir defa endoskopi, ailesinde mide kanseri öyküsü varsa 2-3 yılda bir endoskopi yapılması hastalığın erken yakalanmasını sağlayabiliyor" dedi.
HER İNSANIN KANSER RİSKİ VAR
Hastalığın belirgin bir nedeninin olmadığını vurgulayan ve “En önemli risk faktörü yaşanılan coğrafi bölgedir” diyen Prof. Demirci, ris faktörleri hakkında şunları söyledi: “Türkiye'de her insanın mide kanseri riski vardır. Kişinin birinci derece yakınlarında birden fazla mide kanseri hikayesi varsa önemli bir risk faktörü olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca daha önce geçirilen mide ameliyatları, reflü ve ülser de riski artıran nedenler arasında. Reflü, mide ve yemek borusu arasındaki bölgede kansere neden oluyor. Mide kanserinin oluşumunda beslenmeye vurgu yapılsa da bu zor değiştirilen bir alışkanlıktır. Yaşanılan yer en önemli risk faktörüdür. Hastalığın özel bir belirtisi yok. Erken evrede silik belirtileri olabilir. O da daha çok midede ekşime, yanma, ağrı gibi diğer mide hastalıklarına benzer ki, bu belirtiler ülser, reflü, gastritte de görülebilir. Hastalık geç teşhis edildiğinde tedavi şansı azalıyor. İleri dönemlerde kilo kaybı, kusma, bulantı, yutma güçlüğü, çabuk doyma, halsizlik, kansızlık gibi belirtiler ortaya çıkabiliyor.”
ERKEN TANI İÇİN TARAMA YAPILMALI
Erken tanıda en önemli amacın, belirti vermeden önce hastalığı yakalamak olduğunu belirten Demirci, “Erken tanı programlarını başarabilen ülkelerde tedavi başarısı da yüksektir. Şikayet olmayan insanların belli yaştan sonra kendi istekleriyle endoskopi yaptırması çok önemli. Endoskopi dışında laboratuvar testleri var ama zor, yorucu ve gerekli hassasiyete sahip değil. Yapılan çalışmalardan elde edilen verilere bakılırsa endoskopinin daha etkili olduğunu görüyoruz” dedi.
TEDAVİDE EN ETKİN YÖNTEM AMELİYAT
Prof. Demirci’ye göre, mide kanserinin günümüzde etkili tek bir tedavisi var, o da cerrahi. Cerrahi yapılabilmesi için hastalığın mide ve lenf bezlerine sınırlı kalması gerekiyor, hastalık yayılınca cerrahi sonuçları da iyi olmuyor. Erken yakalanınca cerrahi tedavi başarısının yüzde 90-95 oranında olduğunu belirten Prof. Demirci, “İleri evrede cerrahi tedavi yapılsa da hastalıktan kurtulma şansı düşüyor. Hastaların yarısı cerrahiyle şifa bulabiliyor, bu erken tanının olabildiği ülkelerde yüzde 70-80'e çıkıyor. İleri evre hastalarda ameliyat öncesi ve sonrasında kemoterapi ve radyoterapinin de yeri vardır” diye konuştu.